Yolda yürüyorum, sahilde bir yerlerde..davullar çalıyor kulağımda epeyce yüksek bir sesle. yediye kadar sayıyorum içimden. bir..iki..iki adımda denizdeyim.üç..dört..denizin üstünde yürüyorum.beş..baslar kulağımda bir ağırlık..altı..batıyorum..yedi..işte ait olduğum yerdeyim..denizde.o mavilikte..
Cuma, Ağustos 31, 2012
Seven
Yolda yürüyorum, sahilde bir yerlerde..davullar çalıyor kulağımda epeyce yüksek bir sesle. yediye kadar sayıyorum içimden. bir..iki..iki adımda denizdeyim.üç..dört..denizin üstünde yürüyorum.beş..baslar kulağımda bir ağırlık..altı..batıyorum..yedi..işte ait olduğum yerdeyim..denizde.o mavilikte..
Pazartesi, Ağustos 27, 2012
Deniz, seni bana getiremedi..
Deniz dedi, beni sana getirecek..sessizlik oldu uzun bir zaman..sessizlik yerini çığlıklara bıraktı. dört duvarın dördü birden çatlamaya başladı, sonra sustu o, hep susacak mıydı ? derken birkaç kelime döküldü dudaklarından, med dedi, bazen med olurdu. Med-cezir belki biraz, yaşanmışlıkların ötesinde, akıntıların peşinde bir gölge, ayın çekimine mağrur, bir deniz güneş batıyor, battıkça da kabarıyor..
Deniz dedi, beni sana getirecek..
Farkında değildi üstelik, deniz olmadığının, yaşadığı yerde. duvarlar çatlıyor bu kez susarak ben. özlemlerimin esriği dudaklarım, kanıyor. rüyamda iki kat giyiniyorum, üşüyorum giderek, oysa ateşler içinde yanıyorum. öksürüklerin izi havada asılı kalıyor. kanmadı, kanırmadı hasretlik..belki bir deri, artık asla dokunamayacak. güneş batıyor, battıkça kabarıyor deniz. hayallerimin açtığı bir kapı, bir devir kapanıyor sanki, tanıklığımdır cazibene atılan bir kurşun. olgunlaşmamış kalp kırıklıkları, göğsüme batıyor, güneş batıyor, veda ediyor çocukluğumun kahkahaları. geç kaldık ya da erkendir belki, oysa soğuğun kol gezdiği yerler vardı, iki kişilik rüyalar, bir ev tundralar içinde.
Deniz dedi, beni sana getirecek..
Farkında değildi üstelik, deniz olmadığının, yaşadığı yerde. duvarlar çatlıyor bu kez susarak ben. özlemlerimin esriği dudaklarım, kanıyor. rüyamda iki kat giyiniyorum, üşüyorum giderek, oysa ateşler içinde yanıyorum. öksürüklerin izi havada asılı kalıyor. kanmadı, kanırmadı hasretlik..belki bir deri, artık asla dokunamayacak. güneş batıyor, battıkça kabarıyor deniz. hayallerimin açtığı bir kapı, bir devir kapanıyor sanki, tanıklığımdır cazibene atılan bir kurşun. olgunlaşmamış kalp kırıklıkları, göğsüme batıyor, güneş batıyor, veda ediyor çocukluğumun kahkahaları. geç kaldık ya da erkendir belki, oysa soğuğun kol gezdiği yerler vardı, iki kişilik rüyalar, bir ev tundralar içinde.
hem orda yazın güneş hiç batmaz ki...
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
