Adam tüm acımasızlığını gösteriyordu. Eğil ve itaat et. Yüzündeki çizgilerin yarısını çaldığı hayatlarla derinleştirmişti. Çizgiler gittikçe derinleşiyor ve uzuyordu. Görüş açısı iyice daralmıştı. O dört duvar artık evi değildi, her zaman korktuğu o karanlık, kemirgenlerle dolduruyordu etrafı. Karanlık daha da kendini gösteriyor Adam kendi beynini çıkarırcasına saldırıyordu küçük kızına. Kir içinde ayaklarıyla koşturuyordu, dönüp geldiği yer her zaman aynıydı: çizgiler, karanlık, kemirgenler ve kaçış.
Küçük kızı ona bakıyor öfkeli, gözyaşları her zaman akmadan kurumus kirpiklerinde, elinde en sevdiği oyuncağı belki, uzatıyor babasına.
Çizgiler, çizgiler.. Eğil ve itaat et. Eğil. Başı iki elinin arasında şimdi, öylece sabitlenmiş, onun dışında her şey hareket ediyor, değişiyor, gelişiyor, yeni bir hat kazanıyor.
Adam iki elini başından indirip kızına bakıyor. Bakıyor ki baktığı ne varsa karanlığa karşı açılmış bir savaş.
en büyük savaş ise kızı.
Kız büyüyor, Adam yaşlanıyor.
Eğil ve itaat et.
Ellerini uzatıyor kız, Adam gözlerini kısmış görmeye çalışırken. Hala dudağında o sözcükler "Eğil".
Elleriyle dokunuyor adamın yüzüne kız, her bir çizgisine yavaş yavaş.
Adam karşısında titriyor, bükülüyor, nefes alamıyor. Çizgilere dokundukça kayboluyor, derinlik sığlaşıyor. Adam dizlerinin üzerine çöküyor, kalkmak istedikçe daha da sert dokunuyor kız yüzüne, iki eliyle gözlerinin hatlarında daire çizerek.
Kız yaşlanıyor, Adam büyüyor.
" Aileni, asla kendi çıkarların için kullanma, zira aile en önce anlayışı gerektirir."
Sine-k
Cumartesi, Haziran 28, 2014
Pazar, Kasım 25, 2012
Tanrı,Kadın

Canı sıkıldı tanrının bir gün
Ve dünyayı yarattı
Tüm ayrıntıları düşündüVe dünyayı yarattı
Hiyerarşik bir denge vardı başta
Sonra kendini üstte sananlar bir anda alt oldu
Birileri tanrıcılık oyununu bulduCanı sıkılan baba parasıyla bir işletme kuruyordu
Kulları ona tapmak zorunda kalıyordu
Zamanla dengeler gene bozuldu
Ropteşambır, elinde viski kadehi ve puro
Yeni yeni tanrılar peyda oldu
Çok kadın pırlantaya, Chanel’e kolay yoldan ulaşma derdinde
Sistem erki tek erkekte toplama eğiliminde
Doğa düzensizliğe doğru gidiyor
O anki tanrılar kızılan küfredilen
Günah keçisi ilan ediliyor
Yaşayıp gidiyorlar tanrıcılık oynayarak
Neden yaratıldığını kimse bilmiyor.
Çarşamba, Kasım 14, 2012
İLK BULUŞMALAR
Buluşmamızın her anını
biz bir mucize gibi coşkuyla kutlardık
Yeryüzünde yalnızca ikimiz vardık
Sen bir kuş kanadından hafif ve inceydin
merdiven basamaklarından başdöndürücü bir hızla inip,
çiğ taneli leylakların arasından geçerek
beni aynalı camın öbür tarafındaki
kendi makamına götürürdün sen
Gece indiğinde bana büyük şeref bahşedilir
ve tapınağın kapıları açılarak karanlıkta parlar
ve yavaşça secde ederdi çıplaklığın.
Ve ben uyanarak "Tanrı kutsasın" diye fısıldardım
Ve bu kutsamanın cüretkârlığının tadını yaşardım
Sen uyurdun
ve mavi gökyüzünün kapılarını çalardın rüyanda
Vücudunsa yatağın içinde
dokunulmazlığının sıcaklığı ve buğusu ile hareketsizdi
ve kirpiklerin de,
ellerin de öyle,
sıcak...
Irmakların nabzı kristal küre üzerinde atar,
dağlar tüter ve denizden serpintiler gelir
sense avucunda tutardın o kristal küreyi.
Bir tacın içinde uyurdun
Ve tanrı şahidim ki
Benimdin sen
Sen uyanır ve insanoğlunun
basit konuşma dilini yeniden yazardın.
Ve "insan" sözcüğünü, gırtlağına yeni bir güçle doldurur,
ve "sen" sözcüğü, yepyeni anlamlarını ortaya serer,
ve kral anlamına gelirdi.
Ve yeryüzündeki her şey dönüşürdü
hatta leğen, kova gibi basit şeyler bile
Ve o sağlam kaya
aramıza bekçi gibi dikilip durduğunda
bilinmeyen yerlere sürüklenip giderdi.
Mucizevi şehirler önümüzde bir serap gibi dağılırdı.
Kaderimiz, elinde ustura olan
bir deli gibi arkamızdan kovalarken
biz bulutların üzerinde yatardık, yumuşacık?
Ve kuşlarla yolumuz ortaktı sanki
Ve balıklar, ırmaklar peşimizden gelirdi
Ve gökyüzü uyanırdı gözlerimin önünde...
(Arseny Tarkovsky, 1962)
biz bir mucize gibi coşkuyla kutlardık
Yeryüzünde yalnızca ikimiz vardık
Sen bir kuş kanadından hafif ve inceydin
merdiven basamaklarından başdöndürücü bir hızla inip,
çiğ taneli leylakların arasından geçerek
beni aynalı camın öbür tarafındaki
kendi makamına götürürdün sen
Gece indiğinde bana büyük şeref bahşedilir
ve tapınağın kapıları açılarak karanlıkta parlar
ve yavaşça secde ederdi çıplaklığın.
Ve ben uyanarak "Tanrı kutsasın" diye fısıldardım
Ve bu kutsamanın cüretkârlığının tadını yaşardım
Sen uyurdun
ve mavi gökyüzünün kapılarını çalardın rüyanda
Vücudunsa yatağın içinde
dokunulmazlığının sıcaklığı ve buğusu ile hareketsizdi
ve kirpiklerin de,
ellerin de öyle,
sıcak...
Irmakların nabzı kristal küre üzerinde atar,
dağlar tüter ve denizden serpintiler gelir
sense avucunda tutardın o kristal küreyi.
Bir tacın içinde uyurdun
Ve tanrı şahidim ki
Benimdin sen
Sen uyanır ve insanoğlunun
basit konuşma dilini yeniden yazardın.
Ve "insan" sözcüğünü, gırtlağına yeni bir güçle doldurur,
ve "sen" sözcüğü, yepyeni anlamlarını ortaya serer,
ve kral anlamına gelirdi.
Ve yeryüzündeki her şey dönüşürdü
hatta leğen, kova gibi basit şeyler bile
Ve o sağlam kaya
aramıza bekçi gibi dikilip durduğunda
bilinmeyen yerlere sürüklenip giderdi.
Mucizevi şehirler önümüzde bir serap gibi dağılırdı.
Kaderimiz, elinde ustura olan
bir deli gibi arkamızdan kovalarken
biz bulutların üzerinde yatardık, yumuşacık?
Ve kuşlarla yolumuz ortaktı sanki
Ve balıklar, ırmaklar peşimizden gelirdi
Ve gökyüzü uyanırdı gözlerimin önünde...
(Arseny Tarkovsky, 1962)
Cuma, Ağustos 31, 2012
Seven
Yolda yürüyorum, sahilde bir yerlerde..davullar çalıyor kulağımda epeyce yüksek bir sesle. yediye kadar sayıyorum içimden. bir..iki..iki adımda denizdeyim.üç..dört..denizin üstünde yürüyorum.beş..baslar kulağımda bir ağırlık..altı..batıyorum..yedi..işte ait olduğum yerdeyim..denizde.o mavilikte..
Pazartesi, Ağustos 27, 2012
Deniz, seni bana getiremedi..
Deniz dedi, beni sana getirecek..sessizlik oldu uzun bir zaman..sessizlik yerini çığlıklara bıraktı. dört duvarın dördü birden çatlamaya başladı, sonra sustu o, hep susacak mıydı ? derken birkaç kelime döküldü dudaklarından, med dedi, bazen med olurdu. Med-cezir belki biraz, yaşanmışlıkların ötesinde, akıntıların peşinde bir gölge, ayın çekimine mağrur, bir deniz güneş batıyor, battıkça da kabarıyor..
Deniz dedi, beni sana getirecek..
Farkında değildi üstelik, deniz olmadığının, yaşadığı yerde. duvarlar çatlıyor bu kez susarak ben. özlemlerimin esriği dudaklarım, kanıyor. rüyamda iki kat giyiniyorum, üşüyorum giderek, oysa ateşler içinde yanıyorum. öksürüklerin izi havada asılı kalıyor. kanmadı, kanırmadı hasretlik..belki bir deri, artık asla dokunamayacak. güneş batıyor, battıkça kabarıyor deniz. hayallerimin açtığı bir kapı, bir devir kapanıyor sanki, tanıklığımdır cazibene atılan bir kurşun. olgunlaşmamış kalp kırıklıkları, göğsüme batıyor, güneş batıyor, veda ediyor çocukluğumun kahkahaları. geç kaldık ya da erkendir belki, oysa soğuğun kol gezdiği yerler vardı, iki kişilik rüyalar, bir ev tundralar içinde.
Deniz dedi, beni sana getirecek..
Farkında değildi üstelik, deniz olmadığının, yaşadığı yerde. duvarlar çatlıyor bu kez susarak ben. özlemlerimin esriği dudaklarım, kanıyor. rüyamda iki kat giyiniyorum, üşüyorum giderek, oysa ateşler içinde yanıyorum. öksürüklerin izi havada asılı kalıyor. kanmadı, kanırmadı hasretlik..belki bir deri, artık asla dokunamayacak. güneş batıyor, battıkça kabarıyor deniz. hayallerimin açtığı bir kapı, bir devir kapanıyor sanki, tanıklığımdır cazibene atılan bir kurşun. olgunlaşmamış kalp kırıklıkları, göğsüme batıyor, güneş batıyor, veda ediyor çocukluğumun kahkahaları. geç kaldık ya da erkendir belki, oysa soğuğun kol gezdiği yerler vardı, iki kişilik rüyalar, bir ev tundralar içinde.
hem orda yazın güneş hiç batmaz ki...
Cumartesi, Şubat 18, 2012
Oscar Tahminleri
En İyi Film / The Artist
En İyi Yönetmen / Terrence Mallick ''The Tree of Life''
En İyi Erkek Oyuncu / Jean Dujardin "The Artist"
En İyi Kadın Oyuncu / Meryl Streep "The Iron Lady"
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu /Kenneth Branagh ''My Week With Marilyn''
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu / Octavia Spencer ''The Help''
En İyi Yabancı Film / "A Separation" İran
En İyi Orijinal Senaryo / Bridesmaids - Kristen Wiig, Annie Mumolo
En İyi Yönetmen / Terrence Mallick ''The Tree of Life''
En İyi Erkek Oyuncu / Jean Dujardin "The Artist"
En İyi Kadın Oyuncu / Meryl Streep "The Iron Lady"
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu /Kenneth Branagh ''My Week With Marilyn''
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu / Octavia Spencer ''The Help''
En İyi Yabancı Film / "A Separation" İran
En İyi Orijinal Senaryo / Bridesmaids - Kristen Wiig, Annie Mumolo
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
