Salı, Ekim 11, 2011

Bu Bir Film Değil!

Bu gerçekten bir film değil, bir direniş ve belki de bir umut İran sineması adına.
İran hükümeti, Filmekimi programında gösterimde olan "Bu Bir Film Değil"(In Film Nist)'in yönetmenleri Cafer Panahi ve Mojtaba Mirtahmasb'ın yurtdışına çıkmasına yasak getirdi. Panahi, 20 yıl film çekmeme ve 6 yıl hapis cezasına çarptırıldığı halde, bir gün boyunca çekmek istediği filmi anlatıyor ve Mirtahmasb da bu görüntüleri kaydediyor. Panahi, çekmek istediği senaryoyu izleyiciyle buluşturuyor, film zihnimizde oluşmaya başlıyor, Panahi anlatıyor, biz filmi izliyormuş gibi hissediyoruz adeta. Bir sanatçının özgürlüğünü, onun bedenini hapsederek kısıtlayamazsınız. Düşünceleri hala özgürdür ve hayalidir her zaman bir kurtuluş yolunu bulmak. Panahi de bu kurtuluş yolunu arıyor, pastanın içine yerleştirilmiş bir usb bellek ile. İran hükümetine yakalanmamak için bir pastanın içine yerleştirilen usb bellek içindeki film, Cannes Film Festivali'nde gösterilmek üzere yola çıkıyor. Böylece düşünceler özgürlüklerini ilan ediyor. 
Sanatçı, dört duvar arasında bile film yapmayı düşünüyor ve bu düşüncesini gerçeğe döküyor. Bu film belki de tutuklu olan İranlı sanatçıları temsil ediyor, büyük bir direnişin habercisi olarak da nitelendirilebilir. 
‘Bir film anlatılabiliyorsa eğer onu görüntüye aktarmanın ne anlamı kalırdı’ sorunsalı da devreye giriyor bu noktada.  Kendi zihnindeki görüntüleri azat ediyor bir bakıma, bedeni hala hapsolmuşluğu yaşarken. Seyirci kendi hayal gücünü kullanarak oluşturuyor filmi, ilk kez bir film seyirci tarafından canlandırılıyor zihinde. Belgesel tadında başlayan film, çok sonraları tipik bir Panahi filmine dönüşüyor adeta.  Başta Cannes Film Festivali olmak üzere, Türkiye’de ve birçok ülkede festival programına dahil edilmesi, yönetmenlerin bu festivallere davet edilmesi - her ne kadar İran hükümeti tarafından yasaklanmış olsa da- bu direnişe büyük ölçüde destek olunuyor.  Bu kez pastanın içinden sürpriz bir dansçı çıkmıyor ama bu film bir dansçının tüm kıvraklığını, figürlerini, kısacası soyutluğun vücut bulmuş halini yansıtıyor. Mutlaka izlenmeli, bu pasta özgürlük kokuyor adeta…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder